Ankara bölgesel teşkilat toplantımızı gerçekleştirdik

Ulaştırma hizmet kolunda Genel Yetkili Sendika “Ulaştırma Memur-Sen”, Ankara’da bölgesel teşkilat toplantısı düzenledi. Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın da toplantıya katılarak bir konuşma yaptı.

Genel Başkan Kenan Çalışkan ve Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Yıldırım, Murat Olgun, İbrahim Uslu, Tümer Gümüş ve Atilla Demirtunç ve Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Erkan Güler, 2 No’lu Şube Başkanı Musa Yeşil, 3 No’lu Şube Başkanı Oğuzhan Doğan, 4 No’lu Şube Başkanı Kenan Balcı ve Kayseri Şube Başkanı Abdullah Saygı’nın organizasyonuyla Ankara ve bağlı çevre illerin İl Temsilcileri, İşyeri temsilcileri ve Yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Programda katılımcılara hitap eden Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, demiryollarında çağı yakalamanın ön şartının, Demiryolcuların hukukunu korumak ve haklarını artırmak olduğunu ifade etti.

Devlet Demiryollarında mevcut işleyiş ve işletim sisteminin değişmesi hedefli çalışmaların yakından takip edildiğinin altını çizen Genel Başkan Yalçın, “İnsan ve yük taşımacılığında demiryolunun ağırlığının artıracak her çalışmayı destekleriz. Demiryolcu emekçilerin ve kamu görevlilerinin haklarını azaltma, güvencelerini yok saymaya, mali, sosyal ve özlük haklarında kısıntı ya da kesinti oluşturmaya dönük çabaları, ‘bilinçli taksir’ olarak not ederiz ve sonuç aşamasına ulaşmasına izin vermeyiz. TCDD’yi yeniden yapılandırmak; emekçi kesimin istihdam şeklini değiştirmek ya da kurumsal tasarımı/tanımı şirkete dönüştürmek şeklinde değil Demiryollarını insan ve yük taşımacılığında ilk sıraya çıkarmakla ve Demiryolcuları da ücret ve çalışma şartlarında zirve noktaya taşımakla mümkündür” diye konuştu.

Yalçın; Emek Kesimine Kulak Tıkamak, Yeni Bir Sosyal Maliyet Oluşturur

Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “TCDD’de İlgili Süreçte emek kesimine kulak tıkamak; ‘yeniden yapılanmak değil yeni bir sosyal maliyet oluşturmak’ olur. TCDD’yi KİT statüsünden şirket statüsüne dönüştürme girişimi noktasında; ilgililere şimdiden hem bir uyarı hem de bir hatırlatma yapalım. Şirkete dönüştürülen KİT’lerin hemen hemen hiçbirinde kâğıt üzerinde yazılan ile gerçekte yaşanan uyumlu olmadı. Hızlı karar alma, daha yüksek karlılık oluşturma, maliyeti düşürme gibi bütün hedefler kâğıtta kaldı. Hayat ve gerçek tarafında ise ‘artan maliyetler’, ‘zarar riski yükselen şirketler’, ‘emek kesimi üzerinden yükselen sosyal maliyetler’ yaşandı, yaşanıyor. Şirket işçisini, taşerona kadro düzenlemesiyle kamu işçisi yapmak, adil devletin; TCDD’yi şirkete, kamu görevlisini işçiye dönüştürmeye kalkmak, reformist garabetin resmidir”, dedi.

Yalçın; Sosyal maliyeti büyütmekten öte sonuç vermeyecek tavırlardan vaz geçilmeli

Yalçın, TCDD’nin ticaret kanununa tabi şirkete dönüştürülmesi, demiryolları personelinin 4857’e tabi işçi olarak istihdam edilmesi sunumlarının yapıldığını kaydeden Yalçın, “Kamuda taşeron şirket çalışanı işçileri bir düzenlemeyle kamu işçisi yapan sosyal devlet anlayışının tersine gidilmek isteniyor. Bir tarafta taşeron işçiyi kadrolu kamu işçisi yaparak adil olmanın onurunu yaşayan siyasi irade var. Diğer tarafta ise kadrolu memuru, güvenceli kamu görevlisini şirket işçisi yapmaya odaklanan bürokratik yapı var. Bu tam anlamıyla tezattır. Siyasi iradeyi, siyaset kurumunu adil tavrını korumaya, çözümden yana olmaya, bürokrasiyi de sorun üretmekten, sosyal maliyeti büyütmekten öte sonuç vermeyecek tavırlardan vazgeçmeye davet ediyoruz” dedi.

Genel Başkan Çalışkan, yapılandırma sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu

Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Kenan Çalışkan, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın ardından kürsüye gelerek salondaki katılımcılara bir konuşma yaptı. Konuşmasına Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’a katılımlarından ve konuşmasından dolayı teşekkür ederek başlayan Genel Başkan Çalışkan, Demiryollarının yapılandırılması süreci üzerine açıklamalarda bulundu.

Çalışkan, Demiryollarında yapılmak istenen, Kamu İktisadi Teşekkülü kapsamından yani 233 sayılı KHK kapsamından çıkartmaktır. Bu durum Sendikalara ve Bölge müdürü Bürokratlara yapılan sunumda da ifade edilmiştir. Bu sunumlar resmi sitelerinde ilan edilmemiştir. Sadece Sayın Genel Müdürün 5 dakikalık bir videosu yayınlanmıştır. Bu taslakta Demiryollarının Türk Ticaret Kanunu’na tabi bir şirket olacağı, istihdam şeklinin de tek tip istihdam 4857 olacağı ve bu sözleşmeye geçmek istemeyen personelin havuza gönderileceği ifade edilmektedir. Bu hususlar Sayın Genel Müdürün konuşmasında bulunmasa da o toplantıda yapılan sunumda bu şekilde ifade edilmektedir.

Ulaştırma hizmet kolunun genel yetkili sendikası olarak Holdingleşmeye, Şirketleşmeye kesinlikle karşıyız

Biz bu duruma kesinlikle karşı çıkıyoruz. Sayın Genel Müdürle bugüne kadar yaptığımız görüşmelerde de bunu açıkça ifade ettik. Bakanlıkta bize yapılan sunumda da Emek kesimi olarak, Ulaştırma hizmet kolunun genel yetkili sendikası olarak buna kesinlikle karşı duracağımızı, asla kabul etmeyeceğimizi ve bu hizmet kolunda Demiryolcuların havuza gönderilmesine asla müsaade etmeyeceğimizi ifade ettik.

Aslına bakılırsa bu sunumlar da Ulaştırma Memur-Sen’in bu dedikodular duyulur duyulmaz tüm şube başkanlarını Ankara’ya çağırıp toplantı yapması ve ardından bir deklarasyon yayınlaması sonucunda yapılmıştır. Deklarasyon yayınlayan tek sendika da Ulaştırma Memur-Sen’dir. Diğer sendikaya da Ulaştırma Memur-Sen’in deklarasyonu sayesinde bir sunum dinleme imkanı doğmuştur.

Yine bu çalışla ile ilgili tepkimizi karşı duruşumuzu siyasi makamlara ilettik

Ak Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’a ve Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a da Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın eşliğinde bilgilendirme yaptık, bu akşam da Ak Parti Sivil Toplum Örgütlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin Memur-Sen’de misafirimiz olacak. Kendisine de bu süreçteki hassasiyetimizi kendisine anlatacağız ve destek isteyeceğiz.

Yine, önceki hafta Çalışma Bakanı ile yapılan KPDK toplantısında da yetkili sendika olarak konuyu gündeme getirdik, önümüzdeki haftalarda da İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ile bir görüşmemiz olacak, tüm görüşmelerimizde muhataplara çalışanların kaygılarını iletiyoruz. Bu konuyu gündemde tutmaya ve karşı çıkmaya devam edeceğiz.

Uygulamalarda çelişkiler var, bu yapıyı kesinlikle kabul etmiyoruz

Son dönemde KİT’lerin genel olarak yapılandırılacağını ve 233 sayılı kit kanunun değişeceği ile ilgili bilgilendirmeler var. Sayın Maliye Bakanı da bu konu ile ilgili bilgilendirme yaptı. Siyasi iradenin beyan ettiği ile Demiryollarında yapılan arasında da çelişkiler var. Maliye Bakanımız ve Sayın Cumhurbaşkanımız zaten KİT Kanununun değişeceğini, KİT’lerin esnek, çağa uygun, rekabet edebilir, hızlı karar alabilen bir yapıya kavuşabilmesi için güncelleneceğini ifade ettiler.

Şimdi Demiryolları ne yapıyor, güncellenecek ve daha iyi bir hale gelecek denilen kanun kapsamından Demiryollarını çıkartmak istiyorlar. Eğer Sayın Maliye Bakanımız haklıysa, bu kanun değişip düzeltilecekse niye Demiryollarını bu kanun kapsamından çıkartmaya çalışıyorsunuz.

Burada ikircikli bir yapı var, burada Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığının yürüttüğü çalışmaya paralel başka bir çalışma yürütülüyor gibi bir durum var. TCDD’nin 233’e tabi olarak kalmaya devam etmesi gerekir. Sayın Cumhurbaşkanımız, diğer 233’e tabi KİT’lere nasıl bir reform uygulayacaksa Demiryollarına aynı reform uygulansın. Niye Demiryolları KİT Kapsamından çıkartılıyor, burada bir çelişki var. Biz diğer KİT’lere farklı, Demiryollarına farklı muamele istemiyoruz, bu yapıyı da kesinlikle kabul etmiyoruz.

İşçilerin de güvencesi kalmıyor, akıbetleri kapının önün konulmak olacaktır

Konuşmasında İşçilerin durumuna da değinen Genel Başkan Çalışkan, “Yapılandırma süreci için İşçi kardeşlerimizin de ciddi yanılgıları var. Memurların durumu değişiyor, İşçilerin durumu değişmiyor zannediyorlar. Bugün Türk Ticaret Kanunu’na tabi işçi ile KİT İşçisinin durumları, güvenceleri, hakları aynı değildir. Burada bu çalışma uygulandığı takdirde işçilerin de güvencesi kalmayacaktır. Bakın, Memurların havuz sistemine gönderileceği söyleniyor, İşçiyi havuza da göndermezler, kapının önüne koyarlar. Burada önümüzdeki yıllarda olacak olan budur. Kesinlikle İşçilerin de İşçi Sendikalarının da bu çalışmaya karşı durması gerekir.

Demiryollarındaki zararın faturası personele kesilemez

Demiryollarının zararını personele indirgemek doğru değildir. Neden zarar ettiğini hepimiz bilmekteyiz. Demiryolları yanlış yönetimden dolayı, yanlış Demiryolu politikalarından dolayı zarar etmektedir, Altyapı projelerinin çok gecikmesi, verimli yürütülmemesi, işletmecilik maliyetlerinin çok yüksek olması, Demiryolu altyapısının verimliliğinin çok düşük olması, enerji maliyetinin hatlardan dolayı çok yüksek olması, Demiryolu araçları ve altyapının verimsizliğinden dolayı işletmecilik ve bakım maliyetlerinin çok yüksek olduğu ortadadır. Bu dezavantajları biz raporumuzda da ayrıntılı bir şekilde ifade ettik. Bu sebeple buradaki kötü yönetimin ve diğer dezavantajlı durumların faturası personele kesilemez. Memur rejiminin tasfiye edilmesi ve bu personel rejiminden vazgeçilmesi de kötü yönetimin faturasının memurlara kesilmesi anlamına gelir. Bu çok nettir, ve biz Ulaştırma Memur-Sen olarak buna asla müsaade etmeyeceğiz ve buna asla sessiz kalmayacağız.

Gerekirse üretimden gelen gücümüzü kullanmaya asla çekinmeyeceğiz

Bundan sonra da atacağımız adımları, eylem planlarımızı Sayın Konfederasyon Başkanımızla birlikte belirleyeceğiz, Gerekirse üretimden gelen gücümüzü kullanmaya asla çekinmeyeceğiz, her türlü adımı gözü kara bir şekilde atacağız, buradaki emekçilerin haklarını sonuna kadar savunacağız, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.