EVRENSEL DEĞERLER ÖLÇÜSÜNDE SENDİKACILIK YAPIYORUZ

---

05 Kasım 2012, Pazartesi

Antalya’da düzenlenen Ulaştırma Memur-Sen Genişletilmiş Temsilciler Toplantısı’na katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, işyeri temsilciliğinin önemine dikkat çekerek, bu misyonu üstlenenler için ‘bal arıları’ benzetmesi yaptı. İşyeri temsilcilerinin bal arıları gibi özverili bir şekilde çalıştıklarını vurgulayan Gündoğdu, “İşyeri temsilcileri yorulmadan, bıkmadan, hiçbir engel tanımadan, kimseye boyun eğmenden benimsediği dava uğruna durmadan çalışmasını bilen dava erleridir” ifadelerini kullandı. İşyeri temsilciliğinin üstlendiği sorumluluk gereği önemli bir işleve sahip olduğunu ifade eden Gündoğdu, işyeri temsilcilerinin bu bilinçle hareket etmesi gerektiğini belirtti. Söz konusu isimlerin bulundukları kurumlarda sendikaların görünen yüzü olduğunu hatırlatan Gündoğdu, “İşyeri temsilcileri, sendikaların temelinde yer alan düşüncenin yaygınlaşmasını sağlayarak, varlığı ve fikirleriyle davaya yeni bir boyut katarlar” diye konuştu.  

 

MEMUR-SEN, SEVDANIN VE İNSANLIK DEĞERLERİNİN ADIDIR

 

  

 

1992’de Merhum Kurucu Genel Başkan Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının sendikacılık adına yeni bir arayışa girdiğini anlatan Gündoğdu, günün koşulları gereği yeni bir sendikacılık anlayışına ihtiyaç duyulduğu fikrinin ortaya çıktığını söyledi. Milletin sesini duyuracak, taleplerini haykıracak, değerlerine sahip çıkacak bir örgütün eksikliği, kendisini iyice hissettirdiği bir anda Memur-Sen’in sahneye çıktığını anlatan Gündoğdu, şöyle devam etti: “Sendika sahnesinde, Ergenekon ve İmralı’ya göbekten bağlı taraflar vardı o zaman. Milletin vergileriyle onların değerleri üzerinde toplum mühendisliği yapanlar vardı.  Hatta onları ‘göbeğini kaşıyan adamlar’ olarak görüyorlardı.  Bu tablo karşısında suskun kalamaz, görmezden gelemezdik. Bu oluşumlar karşısında; faşistinden, eli kanlı örgütüne kadar milletin karşısında olanlara karşı aynı kararlılıkla durmasını bildik. İşte Memur-Sen bu sevdanın adıdır.”

 

 

 

İNSANLIĞI İLGİLENDİREN HER KONU ALANIMIZA GİRER

 

 

 

Kimseyi değerlerinden, inancından, renginden, kültüründen dolayı ötekileştirmeyen bir anlayışa sahip olduklarının altını çizen Gündoğdu, insanları farklıklarıyla birlikte kucakladıklarını ifade etti. İnsanlık değerlerini gözetenlerin, onların yaşatılması için mücadele verenlerin, başkasının huzursuzluğuyla dertlenenlerin yerinin Memur-Sen olduğunu ifade eden Gündoğdu, salt sendikacılığın ötesinde icraatlara imza atıklarını söyledi. Günümüz dünyasında kendilerini Türkiye’yle sınırlamalarının mümkün olmayacağına dikkat çeken Gündoğdu, sendikacılık anlayışları gereği insanlığı ilgilendiren her konunun kendilerini de ilgilendirdiğini kaydetti. Memur-Sen’in milletin iradesinin her alanda tecelli etmesinden yana olduğunu vurgulayan Gündoğdu, sendikacılık değerleri bu anlayıştan beslenmeyenlerin başkalarının gölgesi olmaya mahkûm olacağını söyledi. Memur-Sen’in kurulduğu günden bu yana kimsenin arka bahçesi olmadığını ifade eden Gündoğdu, bu konuda sicillerinin temiz olduğunu vurguladı. Memur-Sen’in bu özelliğiyle Türkiye sendikacılık tarihine yeni bir sayfa açtığını ifade eden Gündoğdu, “Hiçbir zaman millete sırtını dönenlerin tarafında olmadık. Zülüm kimden gelirse gelsin onun karşında durmasını en iyi bilenler bizleriz. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın. Zira uygulamalarımıza bakanlar, bunu açık bir şekilde göreceklerdir” diye konuştu.

 

HAKLARIMIZDAN TAVİZ VERMEDEN YENİLERİNİ ALDIK

 

 

 

Memur-Sen’in gayretleri sonucu, referanduma götürülen kısmi anayasa değişikliğini içeren pakete toplu sözleşme hakkının da dâhil edildiğini ifade eden Gündoğdu, sonrasında gelişen süreçte iş güvencesi hakkında taviz verilmeden masaya oturduklarını söyledi. Gündoğdu, bu gelişmenin bir ilk olduğunu vurguladı. Toplu sözleşme sürecinde iktidarın ve maliye bakanlığının memura bakışı nedeniyle var güçleriyle mücadele ettiklerini ifade eden Gündoğdu, bu kapsamda Memur-Sen’in ilk kez iş bırakma eylemi  yaptığını söyledi. Gündoğdu, daha sonra toplu sözleşme sürecinde Memur-Sen’in yetkili konfederasyon olarak elde ettiği kazanımlara değindi. Bu süreçte ilginç gelişmeler de yaşandığını ifade eden Gündoğdu, kimi sendikaların kendilerinin çabalarıyla elde ettikleri kazanımlara sahip çıkmaya çalıştıklarına şahit olduklarını belirtti. Gündoğdu, bu tablonun ancak ‘komik’ ifadesiyle özetlenebileceğini kaydetti.

 

 

 

SOSYAL SENDİKACILIKTA DA ÖNDEYİZ

 

 

 

Özelde kamu çalışanlarının genelde ise bütün insanlığı ilgilendiren konuların ilgi alanlarına girdiğini ifade eden Gündoğdu, sadece Ankara’ya mahkûm edilen sendikacılık anlayışının kendilerinden uzak olduğunu söyledi. Bu kapsamda Türkiye’nin yanı sıra yurtdışında da faaliyetlerde bulunduklarını belirten Gündoğdu, “En başında söylediğim gibi bizler, insanlık değerlerini merkeze alan bir anlayışla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Nerede bir mağduriyet, hak gaspı ya da bir trajedi varsa Memur-Sen orada olacaktır” diye konuştu. Son yıllarda sosyal sendikacılık alanında da önemli gelişmelere imza attıklarını belirten Gündoğdu, bu kategoride de önde olduklarını vurguladı. Gündoğdu, sözlerini şöyle tamamladı: “Üyelerimizin özlük hakları kadar insanlık soruları da bizim ilgi alanımızdadır. Bizler kendimizi sadece bulunduğumuz yerle sınırlayacak anlayışa sahip olanlardan değiliz. Buna ne değerlerimiz ne de inançlarımız izin verir. Depremin vurduğu Van, selin yıkıp geçtiği Samsun, dünyanın seyirci kaldığı Arakan, Filistin, Pakistan, Bosna… Hem Türkiye hem de dünya coğrafyasında yaşanan insanlık trajedilerine sesiz kalamazdık. Bundan sonra da bu etkinliklerimizi arttıracağız. Türkiye’nin olduğu gibi dünyanın da sendikacılık, sivil toplum kuruluşu anlayışını değiştireceğiz.” dedi.