Davos’ta Yaşananlar, Davos’a Sessiz Kalanlar

---

05 Eylül 2011, Pazartesi

Elleri kanlı İsrail yöneticileri tarafından vahşice katledilen 460’ı çocuk olmak üzere 1500 mazlum insanın “ötelerden gelen” ve ‘Bize nasıl kıydınız?’ diyen çığlıkları yankılandı Davos’ta!

Tankların ateşleriyle evlerde, okullarda ve  camilerde öldürülen mazlumların hayatta kalan yakınları: Türk insanına ve yöneticilerine karşı Gazze’ de düzenledikleri destek yürüyüşleri, ve taşıdıkları posterler; çığlığın sesini duyanlara karşı gösterilen sevginin tezahürüydü.

Kendi ülkelerinde amerikanın ve batının güdümünden çıkmayan  şeyhleri tarafından diktatörce yönetilen susturulmuş ve hep karanlı k tünellerin ucunda bir ışık görebilmenin ümidiyle yaşayan Arap halkının beklediği o ışık yandı  aslında Davos’ta.
Gazze’de görev yapan bir Arap gazetecinin TRT muhabirine yanaşarak “ Siz çok şanlısınız. Zira demokrasiyle yönetiliyorsunuz. Atatürk’ünüz var. Bir de Batılılar ve İsrail karşısında bizim yöneticilerimiz gibi ezik durmayan ve bizim hislerimize de tercüman olabilen  yöneticileriniz var” şeklindeki sözleri herşeyi anlatıyor.

Gazze’de vahşete maruz kalan kardeşlerinin  acılarını Çağlayan ve Sıhhıye başta olmak üzere yurdun her yerinde göz yaşı dökerek paylaşan, onlara yardım eli uzatan bu milletin asaletiydi Davos’ta yaşananlar…
Davos’ta yaşananları izleyenler, kimseyi öldürmediği ve kimseye ambargo uygulayarak açlığa susuzluğa maruz bırakmadığı yalanlarını söyleyen İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e karşı gösterilen onurlu duruş, her kese bir oh! çektirdi.
Sıcağı sıcağına yapılan kamuoyu anketlerinde, halkımızın yüzde 98 oranındaki bir ekseriyetle Davos’taki onurlu davranışı desteklediği ortaya çıktı. Toplumsal muhalefeti temsil etseler bile, at gözlüğü takmayan Memur-Sen ve diğer STK ları da,  vijdanları sızlatan insanlık dıramının sorumlusuna karşı gösterilen dik duruşu haklı bulup destekleyen açıklamalar yaptılar.
Yerli yersiz her konuda konuşan fakat tarihe geçecek bir olay hakkında dut yemiş bülbül gibi susa, , ve üç maymunu oynayıp ağızlarını bıçak açmayan diğer  STK larına ne demeli?
Sahi, onların bu konuda hiç mi söyleyecekleri bir şey yok?
Sürekli, vahşete maruz kalanların hatalarını gündeme getirerek, vahşeti yapanların iç yüzlerini perdeleyen  medyayı ve kalemşörleri anladık da; Gazze’deki vahşete ve vahşete karşı gösterilen tavra seyirci kalıp, sukut eden STK larını hala anlayabilmiş değilim doğrusu.
Yoksa,  onlar başka bir gezegende mi yaşıyorlar?
                                                                                             

İbrahim KEKEÇ

Ulaştırma Memur-Sen

Genel Merkez Danışmanı