Kıymetli Kardeşlerim;  Sizleri, yeni yılın şu ilk günlerinde Yüce Allah’ın selamı ile selamlıyorum

Selamünaleyküm.

Acısı ve tatlısıyla bir yılı daha geride bıraktık.

2016 yılı ardından yapılan yorumlara göre, dünyamız ve ülkemiz açısından çok ta güzel geçen bir yıl olmadı.

2016’da ülkemizi ve milletimizi derinden yaralayan, ziyadesiyle üzen birçok olay yaşadık ve tarihe not düşülen bu olaylara da şahit olduk.

 

An geldi ki!

Millet olarak 2016’ya, git artık ve bir daha da geri gelme dedik…

 

Bu yıl içinde yaşananları ve yaşadıklarımızı ve de tarihin sayfalarına kaydedilen bu anları unut(a)mayacağız.

 

Ancak,

Bu yılın en önemli ve unutulmayacak olayı 15 Temmuz Hain/Alçak ve namussuz darbe girişimidir.

15 Temmuz FETÖ darbesi,

Bu millete ve bu milletin iradesine yapılan darbe girişimidir.

 

Allaha hamdolsun ki!

Milletimizin cesareti ve feraseti ile püskürtülen ve başarısız olan bir darbe girişimi olarak tarihte yer bulmuş ve tarih, darbecileri hain, milleti ise kahraman olarak yazmıştır.

 

Bu darbe, Merhum Erbakan hocamızın bir söyleminde belirttiği gibi ne yazık ki kanlı olmuştur. Şehit ve Gazilerimiz vardır.

 

Şehitlerimize rahmet yaralanan gazilerimize sıhhat, milletimize de huzur ve başarı diliyorum.

Millet olarak, deyim yerindeyse darbeyi savdık. Ancak, rahatlık ve rehavet var mı? Yok…

 

Ara vermeden dış güçler ve iç işbirlikçilerinin ortak yapımı olan terör belasının musallatlığı ülkemizin ve milletimizin üzerine kurgulanarak devam ediyor.

 

Darbe ile diz çöktürülemeyen bu millete şu an terör ile diz çöktürmeye çalışıyorlar.

 

Başarabilecekler mi?

Asla başaramayacaklar…

 

Beşiktaş, Kayseri, Ortaköy şimdi İzmir’de gerçekleştirdikleri hain/kalleş terör eylemleriyle onlarca kardeşimiz şehit oldu.

 

Her olaydan sonra onların akıllarının alamayacağı şekilde milletimizin birlik, beraberliği ve kenetlenmesi daha da artmıştır.

 

Allah’ın izniyle bunu da başaramayacaklar ve onların da üstesinden geleceğiz.

 

Velhasıl kelam, bu alçakların kökü kazınana kadar Devlet/Millet topyekûn mücadelemiz devam edecektir.

 

İnanıyorum ki!

 

Aşağıdaki dizeler de hislerimize tercüman olacaktır.

 

Vatanı sevmek, ülkemizde yaşanan bunca olaydan sonra,

“Yenemeyeceksiniz ulan” diye homurdanmaktır. 
Vatanı sevmek, canın yandığında o vatandan kaçmak değil, ona daha çok sarılmaktır. 
 

Vatanı sevmek, her terör olayından sonra ürkmek değil daha da cesaretlenmektir.
 

Kıymetli kardeşlerim;

 

2016 yılı çalışma hayatı için de çok parlak geçmemiştir.

 

2015 yılında 3. Dönem Toplu Sözleşme masasında mutabakat altına aldığımız ve 31 Ocak 2016 tarihinde sonlandırılması gereken, DHMİ çalışanlarını ilgilendiren Havacılık Tazminatı ödemeleri, KİT’lerde çalışan

 

Sözleşmeli personelin Temel Ücret Grupları;

 

Bugün, tam bir yıl geçmesine, Toplu sözleşme masasının yasa olmasına rağmen, birkaç siyasinin benlik duygusunu aşamadıklarından ve Toplu sözleşme heyetinden daha iyi bildiklerini iddia ettikleri için halen YPK da beklemekte masa/yasa ihlal edilmektedir.

 

Yaklaşık 20 binden fazla çalışan onlardan gelecek haberi beklemektedir. Yapılan bu uygulama usule uygun mudur? Değildir.

Kasım Ayında yapılan KPDK Toplantısında ÇSGB yaptığı açıklamada Aralık ayı içerisinde bu kazanımların verileceğini açıklamış ancak Aralık ayı içerisinde de kazanımlar hayata geçmemiştir.

 

Verilen bu söz öncelikle sayın bakanı ve hükümeti bağlamaktadır.

 

Toplu sözleşme kazanımlarımız ve maddelerimizin takipçisi olduğumuzu hiç kimse unutmasın!

 

Sosyal medya başta olmak üzere yazılı ve görsel olarak şov yapan çeperlere sesleniyorum!

 

Sizin oradan yazdığınız ve yazarken cümlelerin çıktığı ağızlarınızdan akıttığınız lağımın bu kazanımların çözümüne faydası olmayacağını siz de biliyorsunuz.

 

Ancak dedim ya şov yapıyorsunuz diye!

On bir defa toplu görüşme artı sözleşmeye girip masada yetkili, sözde etkiliydiniz o zamanlar da ne yaptınız?

 

O zamanlarda yaptık/becerdik diyorsanız

Bugün tartıştığımız ve sizin de şov yapmanıza sebep olan bu maddeleri biz kendimiz mi ürettik

Sizin sözde yetkili/etkili zamanınızdan kalmadı mı?

 

Örneğin Havacılık tazminatını 2012 yılında 30 gün içinde ödeyin demeseydiniz bugün bu uğraşımız bu yönde devam eder miydi?

 

Farkında değil misiniz?

Sizin bozduklarınızı tamir etmeye çalışıyoruz.

2006 yılında Sözleşmeli personelin temel ücret grupları tavana takıldığında,

Siz çeperler yetkili değil miydiniz?

Neden, o tarihten sonra 2013 yılına kadar Temel ücret gruplarını üç gruba düşürmediniz.

Velhasıl kelam iftiralarınızla harmanlanmış kaleminiz sağlam olabilir iyi de yazabilirsiniz.

 

Belki bir kısım kardeşimiz eskiyi unutmuş ta olabilir.

Ancak biz de kalem/kelam kullanabilir, sizin gibi çeperlere cevap verir, gerektiği her yerde göğsümüzü gerer gere gerçekleri ve sadece gerçekleri anlatabiliriz/anlatıyoruz.

 

Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki!

 

Memur-Sen gibi Türkiye’nin En büyük konfederasyonunun çatısı altında olmak çalışana ve çalışma hayatına bugüne kadar güven vermiş, güven kazandırmıştır.

 

Memur-Sen olarak,

Ülkemizin, Milletimizin ve Ümmetin birlik/beraberliğinin devamı yönünde bu güne kadar yaptığımız çalışmalarımızı arttırarak sürdürecek çalışma hayatı ile ilgili olarak ta kazanımlarımızın takipçisi olmaya devam edeceğiz.

 

Hoşça ve Dostça kalın.

Allaha emanet olun s.a

 

                                                                                                    Can CANKESEN

                                                                                                   Genel Başkan